İçeriğe geç

Şahmaran hikayesinde Lilith kimdir ?

Şahmaran Hikayesinde Lilith Kimdir?

Bazen insan, eski hikayelerde bir karakteri öylesine derinden hisseder ki, sanki o karakterle bir bağ kurmuş gibi olur. Şahmaran’ın hikayesinde Lilith’i duyduğumda da böyle hissettim. Kısa bir süre önce Kayseri’nin sokaklarında yürürken aklıma takıldı. Lilith, Şahmaran’la olan ilişkisiyle hep merak ettiğim bir figür olmuştur. Kimdi, neden bu kadar güçlüydü? Hani herkesin bildiği o “yasak” kadın figürü var ya, işte Lilith, Şahmaran’ın gölgesinde de bu şekilde var olmaya başlamıştı.

O Anki Hislerim: Heyecan ve Merak

Şahmaran’ı düşündüm. Genellikle kadın figürlerini, çok eski mitlerde ve hikayelerde bulduğumda, onları cesur ve derin hissederim. Ama Lilith… O, Şahmaran’a tıpkı bir gölge gibi yaklaşan bir figür. Kısacık bir an, bir bakış, bir his, bir sözcük – hepsi o kadar derin ve kuvvetli ki. Şahmaran’ı ilk kez dinlediğimde, Lilith’in adını bir kenarda hatırladım, ancak hikaye ilerledikçe o isim, sanki içimde bir yeri sardı, büyüdü. Şahmaran’ın içine çekildiği dünyayı, Lilith’in gözlerinden görmek istedim. Merakım kabardı, o anı, o hissi hiç unutamıyorum.

Lilith’in Gerçekliği: Bir Kadının Öyküsü

Hikayede Lilith, özellikle erkek egemen bir toplumun karanlıklarındaki yasaklı, terk edilmiş, istenmeyen bir figür olarak var. Ancak işin asıl tuhaf yanı, bir bakıma herkesin korktuğu, ama bir yandan da sevdiği bir kadın. Lilith’in adı, sonsuz bir özgürlükle özdeşleşiyor. O özgürlük ki, eski mitlerde hep korkulmuş, çünkü Lilith her zaman bağımsız ve kendi yolunda ilerleyen bir kadındı. Şahmaran ise, gücünü doğanın özünden alan, bir başka kadındı; ama Lilith’in olduğu o karanlık köşelerde, onun varlığı bir başkaldırıydı. İkisi arasında nasıl bir ilişki vardı? Bunu düşünmek bile insanı heyecanlandırıyor.

Bir gece, Kayseri’nin sokaklarında yürürken, kendimi o eski zamanlarda hissettim. İnsanlar ne zaman birbirlerine nehir gibi akıyorsa, işte o anlarda kalbim en çok çırpınır. Bir kedinin, gecenin sessizliğinde yavaşça yürüdüğü anı izlerken, birden aklıma Lilith’in öyküsü geldi. O bir kadındı; ama bir “yasak” kadındı. İsyanın kendisiydi.

Lilith ve Şahmaran: Kayıp Bağlar

İşte o an, fark ettim: Şahmaran’ı tanıyan herkes, Lilith’in hikayesini de biraz anlamalıydı. Şahmaran, kuyusunda saklanırken, ona yaklaşan her karanlık figür gibi, Lilith’in izleri de bir şekilde peşindeydi. O karanlık, Şahmaran’ın içindeki büyüyen güçle, bir parça da Lilith’in varlığıyla şekilleniyordu. Lilith, ormanın derinliklerinden, her şeye rağmen kendini kabul ettiriyor; Şahmaran ise bu gücü anlamaya çalışıyordu. Bir yanda özgürlük, diğer yanda hapsolmuşluk vardı. Lilith, her zaman bir adım önde, fakat asla görünmeyen bir figür.

Bir gün, kafamda Lilith’in varlığı büyüdü. Geceleri, Kayseri’nin o ıssız sokaklarında yürürken, gölgemle birlikte büyüyen bu düşünce, beni bambaşka bir dünyaya taşıdı. Bir anda, Şahmaran’ın hikayesindeki bu yasak aşkın içinde buldum kendimi.

Hayal Kırıklığı ve Umut

Şahmaran ve Lilith… Sanki birbiriyle paralel bir dünyada yaşıyorlarmış gibi. Lilith, bir anlamda yasak olmayı kabullenmişken, Şahmaran’ın gücü de her zaman bu yasaklıkla şekilleniyor. Fakat bir noktada, Lilith’in sadece bir “yasak” figür olmadığını fark ediyorum. O, gerçekten bir seçenekti. Kendi hayatını, kendi yolunda çizmişti. Oysa Şahmaran, belki de o yolu arıyordu. O karanlık, o özgürlük, o kabullenişin ardında derin bir anlam var mıydı? O anlarda, biraz hayal kırıklığı, biraz da umut vardı içimde.

Çünkü bazen, hikayelerde karakterlerin kendi seçimlerinin bedelini ödemeleri gerekir. Lilith’in özgürlüğü de, tam olarak bunun bedeliydi. Bir şeylere sahip olmak ya da özgürlük isteyen bir kadının, aşkı, bağlılığı, her şeyi nasıl geride bırakması gerektiğini görmek… Bu, insanın içinde bir boşluk bırakıyor. Ama o boşluk, belki de her zaman umutla doldurulabilecek bir alan. Kendi yolunda ilerlemek, ne olursa olsun kendine sadık kalmak, buna cesaret edebilmek… Belki de asıl mesele buydu.

Sonuçta Ne Oldu?

Şahmaran ve Lilith arasındaki ilişki, bana bir şey hatırlattı. Hayat bazen en karanlık anlarda bile, özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu ve insanın kendi yolunu bulmaya çalışmasının ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Şahmaran’ın hikayesindeki Lilith, bir kadın olarak değil, bir sembol olarak kaldı. Hem karanlık, hem de ışık, bir arada var olabiliyor. İnsan bazen kendi kararlarını verirken, etrafındaki karanlıkları da kabul etmek zorunda kalıyor. Ama en sonunda, her kararın bir bedeli olduğunu unutmamalı.

O yüzden, Lilith’in öyküsünden sonra, kendime şöyle düşündüm: Belki de en karanlık anlarda bile, özgürlüğü seçmek, her şeyden daha değerli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betci giriş